Hz.Peygamber için
bir gün kureyş münafiklarından Ebu Cehil,Şibe,Atabe Nadır ve bunlara benzer daha bir alay imansız ve insafsız sefihler,Hazret-i Ebu Tâlib’in yanına gelerek :
Ey Ebu Tâlip yeğenin Muhammed “Arap kavmi arasında yeni bir din ortaya çıkararak Kureyş ilahlarını,yani bizim putlarımızı her vakit kınayıp ayıplanmaktadır On’u bizim elimize teslim et ki, kılıçlarımızla caydıralım.Aksi halde bu iş başka bir renge bürünür.”diyerek,
tehditle karışık hezeyandan bulunduktan sonra savuşmuşlardı.
Hz. Ebu Talib,Fahru’l-Enbiyâ aleyhi ekmelü’t -tehâ-yâ efendimizi davet ederekn bu sefihlerden işittiği acı sözleri birer birer açıp,bunlarla tartışmayı gerektirecek bu gibi hâllerden feragat etmenin akla ve hikmete uygun olacağını münasip bir dille arz ve beyan ettiğinde,Hazret-i Rasulullah efendimiz:Benim bütün fiillerim ve sözlerim ilâhi emir gereği sâdır olageldiğinden,
bana bu hususta hiç bir şey mâni olamaz.”cevabını vermişlerdir.Bu cevaptan son derece etkilenen “Hz.Ebu Tâlib hüzünlenip,
hüngür hüngür ağlarken aşağıdaki beytleri söylemişlerdir.”
“Allah’a yemin ederim ki,ben
şu toprağa gömülmedikçe onlar sana bir zarar eriştiremezler,
sen gözü aydın ve gönlü rahat olarak memur olduğun vazifenin güzel bir şekilde tamamlamasına çalış.
Beni devet ettin,bende bilirim ki sen sözünde sadık ve benim hakkımda iyilik istiyensin.Çünkü dünyaya geldiğin günden bu ana kadar,kendinden asla hakikate uymayan bir şey sâdır olmamış, emniyet sığınağı bir zâtsın.
İzhar ettiğin dinin diğer dinlerden hayırlı ve hakiki bir din olduğu,nazarımda bir çok tecrübe ile sabit olmuştur.
Dr.Seyyid Hüseyin Zerraki Düseyder Genel Başkanı