Hucr bin Adiy Hz.Ali’nin sır arkadaşlarından ve ashabın büyüklerinden’di Hucr bin Adiy’in ibret verici vasiyetlerini burada belirtmekte sonsuz yarar var kanaatindeyim;Bilindiği gibi Muavi’yenin halifeliği zamanında bütün valilere bir emirname gönderir ki bu emirname’de şu şekildeydi:
Bundan böyle Ali ile onun Ehli beytinin fazileti hakkında bir şey anlatacak olan kimsenin mal, can ve namus dokunulmazlığı kalmayacaktır. Hutbelerde Ali ve Ehlibeytine (hâşâ) lanet okunacaktır.”
(Ebul Hasan El Medaini, El Ahdas / Mevdudi S:234 /Taberi, C:4 S:188 / İbni’l Esir, C:3 S:234 / İbn-i Kesir, Bidaye C: 8 S: 80)
Ne acıdır ki bu uygulama 1001 ay devam etmiştir, Emevilerden Ömer bin Abdülaziz’e kadar. O da bu kötü âdeti kaldırmanın bedelini canıyla ödemiştir. Hucr bin Adiy ve arkadaşları, camilerde yapılan bu sövgüleri duyunca çok sert bir tepki göstermiş ve bunun üzerine Muaviye’nin Valisi Ubeydullah bin Ziyad tarafından tutuklanmış, sonrasında Merc Azra denilen yere götürülerek orada arkadaşlarıyla beraber şehit edilmişlerdir. Tüm arkadaşları gözlerinin önünde teker teker şehit edildikten sonra sıra Hucr’a gelince ona “Vasiyetini yap.” denir. Benim üç vasiyetim var, der Hucr. Birincisi benim iki gözümün ışığı oğlumu benden önce şehit edin. O bugüne kadar efendisi Ali’nin velayetinde benimle adım adım yürüdü. Onu gözümün önünde şehit edin ki şehit olduğunu gözlerimle göreyim, ben de bu dünyadan rahat ayrılayım. Zira ben, ondan önce şehit olup gidersem benim kadar acılara dayanamayıp Ali’nin velayetinden çıkabilir ve cennette benimle beraber olmaz. Ben onun ebedi olarak cehennemde kalma ihtimaline karşılık oğlumun şehit olmasını istiyorum.
İkinci vasiyeti ayağındaki pranga ve ellerindeki zincirlerle defnedilmesi, üçüncü vasiyeti abdest alıp iki rekât namaz kılması…