Close Menu
    Dünya Sadat HaberDünya Sadat Haber
    • Hz. Peygamber’in Hayatı
    • Hz. Ali’nin Hayatı
    • Sahabelerin Hayatı
    • Ehli Beyt’in Faziletleri
    • Nakibul Eşraf
    • Bilim ve Teknoloji
    • Foto Galeri
    • Video Galeri
    • Diğer
      • Genel
      • Ehli Beyt’e ve Hz. Ebu Talib’e Atılan İftiralara Cevaplar
      • Hadis
      • Fıkıh
      • İslam Tarihi
      • Kelam
      • Tasavvuf
      • Tercüme
    Dünya Sadat HaberDünya Sadat Haber
    You are at:Anasayfa » HZ.EBU TALİB VE KARDEŞİ RESULULLAHIN (SAV) BABASI HZ.ABDULLAH’IN DÜŞMANLARI!!!
    Genel

    HZ.EBU TALİB VE KARDEŞİ RESULULLAHIN (SAV) BABASI HZ.ABDULLAH’IN DÜŞMANLARI!!!

    Dr. Seyyid Hüseyin ZerrakiBy Dr. Seyyid Hüseyin Zerraki26 Eylül 2023Yorum yapılmamış7 Mins Read
    DR. SEYYİD HÜSEYİN ZERRAKİ
    Paylaş:

    İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin Yazdığı Fıkh-ı Ekberi’de Tahrif Ettikleri Anlaşılmıştır.!!!

    Ehli beyt için ceza evinde işkence görerek şehid olan Ebu Hanife İmam Azam hazretleri’nın yazmış olduğu Fıkh-ı Ekber Eserini şerh eden Ali El-Kari isimli sözde alim? Peygamber Efendimiz (asv)’in ebeveyninin küfür üzere öldüklerini söylüyor.İmam Azam’ın böyle bir fetvası Yoktur,O’na büyük bir iftira atılmıştır,
    tamamiyle yalan ve iftiradan ibarettir.
    bu iftirayı’da sadece sözde alim olan Ali El-Kari’nin kendi eliyle kitabın bazı yerlerini silmiş ve yanlış tercümesinden kaynaklandığı büyük alimler ve ulamalar tarafınfan tespit edilmiştir;
    SÖZDE ALİM OLAN
    ALİ KARİ’NIN Kendi görüşüdür;
    Görüşünde Hz.
    peygamberin Babasına,
    Annesine ve Amcası Ebu Talib’e de büyük iftiralar atmıştır?
    Bu konu çok eskilerden beri ilim adamlarını düşündürmüştür. Bazılarına göre bir kayıt (istinşah) hatası yoktur. Bir çok Fıkh-ı Ekber şerhleri de bunu esas almışlardır. Ancak Fıkh-ı Ekber’i ve İmam-ı Azam’ın diğer kitaplarını tahkik eden son dönem ilim adamı “Merhum Cennet Mekân ZAHİD EL-KEVSERİ Bunun Bir Kopya Hatası Olduğunu ısrarla Vurgulamıştır…

    “Bununla beraber Nüshaların Çoğunda KÜFÜR ÜZERE ÖLMEDİLER” İBARESİ VARDIR.”

    Bir çok el yazması nüshada ise “Peygamberin (s.a.v.) ebeveyni (anası babası) fıtrat üzere vefat ettiler.” şeklindedir.Fıtrat kelimesi Kufi hattı ile yazıldığında küfür kelimesine çok benzediği için Sözde Alim olan ALİ KARİ Bu yanlışı ve hatayı yapmıştır.

    Ali El-Kari’nin şerhine gelince:
    Ali El- Kari’nin,
    El-Fıkhu’l-Ekber’in bazı nüshalarında geçen ilgili ifadeyi doğru kabul ederek, bu sözü âdetâ kendine hareket noktası yapması oldukça ilginçtir,Ebu Talibe ve kardeşi Abdullah’a atılan büyük bir iftiradır. Halbuki, İmam-ı Azam gerçekten böyle mi yazmıştır, yoksa bir yanlış geçme (imla hatası)
    söz konusu mudur, ifade aynen böyle olsa bile,İmam-ı Azam neyi kasdetmiştir, ifadenin bu şekliyle kayıtlı olduğu kabul edildiği takdirde söz konusu ifade nasıl anlaşılmalıdır,gibi sorulara cevap bulmak gerekecektir.

    “Şunu belirtmek gerekir ki bütün bu ihtimallere binâen Ebeveyn-i Resûl’ün ehl-i necât/Resülullah aleyhissalatü vesselamın Annesi Babası ve Amcası cennet ehlinden olduğunu benimseyen ulemânın Cumhûru/tamamı
    Ali El-Kârî’yi bu konudaki bu olumsuz görüşü yüzünden eleştirmişlerdır.

    Meselâ:
    1-Seyyid Saçaklızâde el-Maraşî,
    2.Seyyid Muhammed bin. Abdürresûl El-Berzencî,
    3-Zâhid El-Kevserî ve El-Muhibbî gibi büyük âlimler,
    Ali El-Kârî’yi açıkça eleştirenlerdendir.

    Aslında Ebeveyn-i Resûl’ün ehl-i necât olduğuna dair risâle telif eden daha sonraki her müellif, isim vermeseler bile, dolaylı olarak Ali El-Kârî’yi eleştirmişlerdır

    El-Fıkhu’l-Ekber’in Ebû Hanîfe’ye ait olduğu/ aidiyeti konusunda farklı görüşler bulunmakla birlikte,son yapılan araştırmalara göre de El-Fıkhu’l-Ekber’in İmâm-ı Azâm’a ait olduğunu kesinleşmiştir.
    Bu eser biri, Ebû Hanîfe’nin oğlu Hammâd; diğeri talebelerinden Ebû Muti el-Belhî kanalıyla olmak üzere, iki ayrı koldan günümüze ulaşmıştır.Ancak Eserin her iki rivayeti arasında Bazı Farklılıkların/değiştirmeler, oynamalar ve tahrif edildiğini’de görülmüştür.

    Ebeveyn-i Resûl aleyhindeki: “Ve vâlidâ Resûlillahi Mâtâ Ale’l-Küfri / ve Resûlullah’ın ebeveyni küfür üzere ölmüşlerdir.” şeklindeki sözün, Ebû Hanîfe’ye nispeti hakkında farklı görüş beyan edenler vardır.

    “Ebû Hanîfe’nin Ebeveyn-i Resûl’ün dinî konumu hakkında görüş beyan ettiğini kabul etmekle birlikte, söz konusu ifadenin aynen onun tarafından söylendiği şekliyle kaydedilmemiş ve yalan olduğunu söyleyenler’de bulunmaktadır.”

    Bazı yazma Fıkh-ı Ekber nüshalarında
    Hz. Peygamber (asv)’in Ebeveyninin Fıtrat üzere öldüğünün kayıtlı olduğunu belirtilmektedir.

    Şeyh Mustafa El-Hemâmî isimli bir şahıs güya şöyle demiştir. Abbâsîler zamanında yazıldığını belirttiği bir Fıkh-ı Ekber yazma nüshasını Medine’de “Medine-i Münevvere, Şeyhülislâm Ârif Hikmet Kütüphanesi, Kısmu’l-mecâmi, Mecmû’a 330”da bizzat görmüş
    ve bu nüshada Vâlidâ Resûlillahi mâtâ ‘ale’l-Fıtrati ve Ebû Talib mâte kâfiren/ ve Resulullah’ın ana-babası fıtrat üzere ölmüş ve Ebû Talib kâfir olarak ölmüştür”yazılı olduğunu görmüş,bu asılsız iftirayı’da yalanıda sözde şeyh Mustafa isimli şahıs yaymış olduğu anlaşılmıştır… “Cennet Mekan
    MUHAMMED ZÂHİD El-KEVSERİ
    (Ö.1371/1952)
    de Medine Şeyhülislâm Ârif Hikmet Kütüphanesi’nde 226 numarada kayıtlı iki yazma El-Fıkhu’l-Ekber nüshasının bulunduğunu,
    bu iki nüshada Ebû Hanîfe’nin bu sözünün:“ve ebevâ’n-Nebiyyi mâtâ ‘ale’l- fıtrati/Resulullah’ın Annesi,Babası ve Amcası fıtrat üzere ölmüşlerdır.” şeklinde kayıtlı olduğunu bildirmiş ve Kûfî yazısında, El-Fıtrati‟ kelimesinin kolaylıkla El-Küfri‟ şeklinde tahrif edilebileceğine de dikkat çekmiştir.

    “Nitekim şu anda Medine Melik Abdülaziz Kütüphanesine Nakledilmiş olan eski Ârif Hikmet Kütüphanesinde 160 nolu Mecmuatu’r-Resâil içinde MEÇHUL BİR ŞAHIS TARAFINDAN NESİH HATLA YAZILMIŞ Müstensihin adı ve istinsâh tarihi bulunmayan bir yazma nüshada Ebû Hanîfe’nin bu ifadesinin:“ve validâ Resulillahi sallallahu aleyhi veselleme mâtâ ale’l-fıtrati ve Ebû Tâlib ‘ammuhû mâte kâfiren” olarak yazılı olduğu görülmüştür…

    Buna göre Ali El-Kari’nin esas aldığı nüshada yazım hatasının olabileceği ihtimali vardır.
    Bu nedenle, Ebû Hanîfe tarafından Ebeveyn-i Resûl ile ilgili bir açıklamanın yapılmış olabileceği hususu kabul edildiği takdirde, ona nispet edilen: “ve vâlidâ Resûlillahi mâtâ ale’l-küfri” şeklindeki sözün, bir istinsâh hatasından veya müstensih tasarrufundan dolayı bu şekle dönüşmüş olabileceğini ileri sürenler de bulunmaktadır.

    “Nitekim Zebîdî’nin söylediğine göre arkadaşı Muhammed bin. Hasan Ed-Dımeşkî’nin Bağdat’ta gördüğü eski bir Fıkh-ı Ekber nüshasında İmam-ı Azam’ın bu konuyla ilgili ifadesi aynen: vâlidâ Resûllahi mâ mâtâ ‘ale’l-küfri/ ve Resûllah’ın ebeveyni Küfür Üzere Ölmemiştir.” şeklinde kayıtlıymış.”

    “Zebîdî, Bağdat’taki nüshada bu şekilde kayıtlı olan söz konusu ifadenin, bir şekilde değiştiğini belirterek durumu şöyle değerlendirmektedir: Müstensih “mâ mâtâ” cümlesindeki ‘
    mâ’ nın tekrarlandığını görünce birinin fazla olduğunu zannederek ‘
    mâ’lardan birini kaldırmış, sonra da bu yanlış nüsha yayılmış, daha sonra gelenler de bu yanlış nüshaya tâbi olmuşlardır. Bu durumda herhangi bir problem kalmamakta,
    tam aksine Ebû Hanîfe bu sözü, Hz. Peygamber (asv)’e tazîm için zikretmiş olmaktadır.

    Zebîdî’nin bu değerlendirmesinden Ebû Hanîfe’nin Hz. Peygamber (asv)’in anne babasının kâfir olarak ölmediklerini açıkladığı; cümledeki olumsuzluk ifade eden “mâ” edatının hatâen yazılmadığını veya müstensihin kendi tasarrufuyla ‘mâ’ edatını kaldırdığı, böylece söz konusu ibarenin anlamının tam tersine çevrildiği ve bu nüshanın yaygınlaştığı anlaşılmaktadır.

    Günümüz araştırmacılarından H. İbrahim Kutluay da, cümledeki olumsuzluk edatı “mâ” nın düştüğüyle ilgili açıklamaları benimseyerek şöyle demiştir: “Ebû Hanîfe,“ve vâlidâ resûlillahi mâ mâtâ ale’l-küfri”demiş;“ve vâlidâhu fi’l-cenne/Ebeveyni cennettedir.”
    veya “ve vâlidâhu fi’n-nar/Ebeveyni cehennemdedir.” dememiştir. Çünkü bir insanın cehennemlik veya cennetlik oluşu ancak kesin delille sâbit olur. Bu konu ise itikadî bir meseledir.
    Bu itibarla bu hususta zannî delille yetinilmez. Ayrıca İmam: “ve vâlidâhu mâtâ ale’l-küfri/Ebeveyni küfür üzere ölmüştür.” de dememiştir. Çünkü küfür, ancak kendisine tebliğde bulunulan fakat iman etmeyen kimse için söz konusudur.

    Müstensihe gelince o, kitaptaki bu ibareyi görmüş ancak ilk “mâ” yı fazla zannederek metinden çıkarmış, böylece ifade “mâtâ ale’l-küfri” haline gelmiş ve bu yanlışlık yayılmıştır.
    Ali El-Kârî de kendi görüşünü bu yanlış metne dayandırmıştır.

    Murtazâ ez-Zebîdî de ifadenin iki şekilde değerlendirilmesi gerektiği düşüncesindedir. Burada Ebû Hanîfe’nin sözü ya: “mâtâ alâ zamani’l-küfri / Ebeveyn-i Resûl, küfür döneminde öldüler.” demektir; ya da gerçek anlamda dinî küfrü değil, “ahkâm-ı dîniyeyi bilmeyen kimse” anlamında mecaz bir anlam ifade etmektedir.

    Birinci durumu destekler mahiyette bazı Fıkh-ı Ekber nüshalarında
    “fi’l-küfri/küfür içinde” şeklinde kayıtlıdır. Bu takdirde harfi cerlerin birbirleri yerine kullanılabildiği düşünüldüğünde ibarenin: “
    fî zamani‟l-küfri/küfür zamanında” demek olduğu ve bundan da o dönemde hiçbir peygamber gönderilmediği için Ebeveyn-i Resûl’ün küfür dönemi içinde öldükleri anlaşılır.

    İkinci ihtimale göre Ebû Hanîfe’nin sözü, gerçek mânasıyla şerî dinî küfrü değil, “ahkâm-ı şeriyeyi bilmeyen kimse” anlamında mecazî anlam ifade etmektedir ki böyle kimseler sorumlu değildirler.Çünkü şeriat gelmeden önce, şeriatın bildirdiği hususların inkârı söz konusu olamayacağı için böyle bir şey tasavvur edilemez.Zaten İmâm-ı Azam’a göre fetret ehline gerekli olan sadece iman-ı aklîdir ve bu kimse iman ederse sevâba nâil olur.

    “Ayrıca söz konusu cümlenin kuruluşuna göre, en uygun olan açıklama tarzı da bunu desteklemektedir. Zirâ burada hedef, Ebeveyn-i Resûl’ün hakikî anlamda kâfir olduklarını söylemek olsaydı, cümlenin en açık ve en veciz olarak: “vâlidâ Resûlillahi ve Ammuhû Ebû Tâlib Mâtû kâfirîne/Resûlulah’ın Ebeveyni ve amcası Ebû Tâlib kâfir olarak öldüler” şeklinde kurulması gerekirdi.”

    Sonuç olarak, İmam Azam Ebu Hanifen’nin Hz. Peygamber (asv)’in Ebeveyni hakkındaki olumsuz ilgili ifadesi aynen olduğu şekliyle kabul edildiğinde bile, Ebeveyn-i Resûl’ün ehl-i necât olduğunu savunanların görüşlerini destekleyecek şekilde anlaşılmaya müsait olduğu da görülmektedir.

    KAYNAKLAR:

    1. Beyâzîzâde, Usûlü’l-münîfe li’l- İmam Ebî Hanîfe (nşr.İlyas Çelebi), İst.1996,S. 143.

    2- Medinetü’l-münevvere, Mecmûatü Mektebeti Ârif Hikmet, no:
    363.
    3- Halil İbrahim Kutluay, İmâm Aliyyu’l-Kârî ve eseruhû fî ‘ilmi’l-hadîs, Beyrut, 1408/198,S. 106-110.

    1. Kemâl Paşazâde, Fî Hakkı Ebevey’in-Nebî (nşr. Ahmed Cevdet, Resâili İbn Kemâl içinde), İst.h.1316,
      S. 90-91.
      5-Murtazâ ez-Zebîdî, el-İntisâr fî Vâlideyi’l-Muhtâr (Ikdü’l-Cevheri’s-
      semîn adlı Mecmûatu’r-resâil içinde )ts., S.159-160.
      6- Saçaklızâde el-Marâşî, es-Sürûr ve’l-ferah, Süleymaniye Ktp., Kasidecizâde, no: 726/2, vr. 47b; Saçaklızâde, Risâle Fî Hakkı Vâlideyi’n-Nebî, Dersaadet,İst.1306, S.10.

    7-Zâhid el-Kevserî, el-Âlim ve’l-müteallim (Mukaddime),
    nşr. Mustafa Öz,
    İst.1996, S.4-10.

    1. Mustafa Aksay, Hz. Peygamber’in Anne Babasının (Ebeveyn-i Resûl) Dînî Konumuna Dair Ebû Hanîfe’ye Atfedilen/atılan iftira Görüş Etrafındaki Tartışmalar, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 19 / 2009,S. 1-27.
      9- Şerafettin Gölcük- Adil Bebek, DİA,
      “El-Fıkhu’l-Ekber” md., XII, 544-546.
      10-Abdülvahap Öztürk, Ebu Hanife ve Eserleri, Şamil Yayınevi, İstanbul, 2007,S.46-48

    Dr.Seyyid Hüseyin Zerraki Düseyder Genel Başkanı

    Post Views: 63
    Paylaş:
    Previous ArticleHZ.FATİMA’YA VE ZÜRRİYETİNE CEHENNEM HARAM KILINDIĞINI BİLİYORMUDUNUZ?
    Next Article DÜNYA SEYYİDLER VE ŞERİFLER KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERNEĞİMİZİN GENEL MERKEZİNDE MEVLİT KANDİLİ DUALARLA KUTLANDI.

    Related Posts

    PEYGAMBER EFENDİMİZİN TORUNU HZ.HÜSEYİN KERBELA MEYDANINDA DEVESİ ÜZERİNDE OKUDUĞU CUMA HUTBESİ!!!

    7 Haziran 2025

    HZ.ALİ KEREM ALLAHU VECHE CİN TAİFESİNİ İSLAMA DAVET ETMESİ!!!

    6 Haziran 2025

    HZ.PEYGAMBERİN (SAV)’MIN EHLİ BEYTİ İLE ZİKİRETMEK ÜMMETİ MUHAMMED İÇİN ŞİFADIR.!!!

    5 Haziran 2025

    Comments are closed.

    Son Yazılar
    • PEYGAMBER EFENDİMİZİN TORUNU HZ.HÜSEYİN KERBELA MEYDANINDA DEVESİ ÜZERİNDE OKUDUĞU CUMA HUTBESİ!!!
    • HZ.ALİ KEREM ALLAHU VECHE CİN TAİFESİNİ İSLAMA DAVET ETMESİ!!!
    • HZ.PEYGAMBERİN (SAV)’MIN EHLİ BEYTİ İLE ZİKİRETMEK ÜMMETİ MUHAMMED İÇİN ŞİFADIR.!!!
    • ARTUKLU DEVLET BAŞKANI EMİR ARTUK BEYİN DAMADI VE MANEVİ DANIŞMANI SEYYİD ŞEYH HASAN ZERRAKİ’NİN MEZAR YERİ TESPİT EDİLDİ!!!
    • DÜNYAYI VE İNSANLIĞI SARAN MUSİBETLERDEN İBRET ALMAK !!!
    Arşivler
    • Haziran 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    Etiketler
    arap ayet el-kürsi aşiret beylik büyük selçuklu cuma hutbesi doğu ebu talip ehli beyt Ehlibeyt elçi emirül müminin güneydoğu hadis hz. ali hz. fatima hz. hüseyin hz. nuh hz. zeynep hırka-i şerif imam cafer sadık imamı şafii kerbela kuran kürt malazgirt mervan bin hakem muaviye Nakibuleşraf nikabet osman bey osmanlı peygamber resulullah seyyid sultan alparslan torun zemanşeri Şerif şiir
    YAZARLAR
    Dr. Seyyid Hüseyin ZERRAKİ
    Dr. Seyyid Hüseyin ZERRAKİ
    Nevzat BAKIRCI
    Nevzat BAKIRCI
    Prof. Dr. İbrahim YILMAZÇELİK
    Prof. Dr. İbrahim YILMAZÇELİK
    Seyyid Abdulbaki ZEYDİ
    Seyyid Abdulbaki ZEYDİ
    Seyyid Cesim ZEYDANİ
    Seyyid Cesim ZEYDANİ
    Doç. Dr. Ömer Faruk HİLMİ
    Doç. Dr. Ömer Faruk HİLMİ
    Dr. Özden AYDIN
    Dr. Özden AYDIN
    Seyyid Yavuz ÖZDEN
    Seyyid Yavuz ÖZDEN
    Kategoriler
    • Bilim ve Teknoloji (2)
    • Ehli Beyt'e ve Hz. Ebu Talib'e Atılan İftiralara Cevaplar (3)
    • Ehli Beyt'in Faziletleri (16)
    • Fıkıh (5)
    • Genel (511)
    • Hadis (4)
    • Hz. Ali'nin Hayatı (8)
    • Nakibul Eşraf (4)
    • Tasavvuf (1)
    © 2025 NEOWEBTECHS.
    • Anasayfa
    • Yazarlar
    • Üye Girişi

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.