Close Menu
    Dünya Sadat HaberDünya Sadat Haber
    • Hz. Peygamber’in Hayatı
    • Hz. Ali’nin Hayatı
    • Sahabelerin Hayatı
    • Ehli Beyt’in Faziletleri
    • Nakibul Eşraf
    • Bilim ve Teknoloji
    • Foto Galeri
    • Video Galeri
    • Diğer
      • Genel
      • Ehli Beyt’e ve Hz. Ebu Talib’e Atılan İftiralara Cevaplar
      • Hadis
      • Fıkıh
      • İslam Tarihi
      • Kelam
      • Tasavvuf
      • Tercüme
    Dünya Sadat HaberDünya Sadat Haber
    You are at:Anasayfa » HZ.ZEYNEL ABİDİN BÜYÜK DEDESİ HZ.EBU TALİB’İN İMANI İÇİN ŞÖYLE BUYURMUŞTUR!!!
    Genel

    HZ.ZEYNEL ABİDİN BÜYÜK DEDESİ HZ.EBU TALİB’İN İMANI İÇİN ŞÖYLE BUYURMUŞTUR!!!

    Dr. Seyyid Hüseyin ZerrakiBy Dr. Seyyid Hüseyin Zerraki18 Mart 2024Yorum yapılmamış11 Mins Read
    DR. SEYYİD HÜSEYİN ZERRAKİ
    Paylaş:

    Hz.Zeynel Abidin’e büyük dedesi Hz.Ebu Talib hakkında soru sorulduğu zaman,Hz.Zeynel Abiddin şöyle buyurmuştur:Yüce Allah, Peygamber’ine emretti ki; Müslümanlar kâfir olan eşleriyle evliliklerine son versinler.Fatıma binti Esed Müslüman idi ve Ebu Talib’in ömrünün sonuna kadar eşi olmaya devam etti.Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
    “Ey iman edenler! Mümin kadınlar hicret ederek size geldiği zaman, onları, imtihan edin.Allah onların imanlarını daha iyi bilir.Eğer siz de onların inanmış kadınlar olduklarını öğrenirseniz onları kâfirlere geri göndermeyin,bunlar onlara helâl değildir. Onlar da bunlara helâl olmazlar.”
    ” Yine aynı şekilde başka bir ayette buyuruyor:” İman etmedikçe Putperest kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile, Putperest bir kadından,imanlı bir cariye kesinlikle daha iyidir.İman etmedikçe putperest erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, Putperest bir kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir.”
    Oysa bu ayetler ile müşriklerle evlenmenin haram oluşu Medine’de teşri edilmiştir. Öyleyse, Mekke döneminde dünyadan giden Ebu Talib’in imanı için yukarıdaki rivayet nasıl delil olabilir, allahtan korkun Peygamber’den utanın.Bunun açıklaması nedir?
    Soruda nakledilen hadis “merfu’e”dir ve senet yönünden müsnet hadisler derecesinde bir itibarı bulunmamaktadır
    (Sahte hadis’dır ) Fakat biz Hz.Ebu Talib’in imanını ispat etmek için bu rivayete itibar etmiyoruz,çünkü
    Hz.Ebu.Talib’in imanını ispatlamak için birçok sahih ve güçlü hadisler ve rivayetler nakledilmiştir.
    Hz. Ebu Talib’in Allah’a ve Resulüne iman getirdiğine dair en önemli delilimiz onun sözleri, davranışları,canı pahasına İslamiyet’i savunması,malını canını bu yolda harcaması,ayrıca

    HZ.RASULULLAH’IN
    AMCASI EBU TALİBE YAPILAN DUASI ŞÖYLEDİR:

    “Ey amcam!
    Küçükken beni büyüttün Yetimken bana kefil oldun Büyüdüğümden bana yardım ettin Allah benim sebebimle sana hayirlar ihsan etsin”diye dua etmiştir.ona böyle dua etmesi,onun için ağlaması ve hüzün yılı ilan etmesi yeterli değilmidir? Onun genetiğini taşıyan Seyyidler ve Şeriflerin bu konuda hemfikirdırler (icma) etmişlerdır ve onu öven şiirleridır.
    Torunları olan Seyyid ve Şeriflere göre kim taassubu bir kenara bırakıp, olaya tarafsızca elini vicdanına koyarak,tarihi bir araştırma yaparsa
    Hz. Ebu Talib’in tarihi sayfalarını incelerse,onun en güçlü imana sahip olduğunu itiraf eder ve anliyacaklardır. Hz.Ebu Talib’in imanı hakkında kuşku uyandıran sözler ve hadisler temelsizdir ve Emevilerin tarafından Hz.Ali’ye düşmanlıkları nedeniyle uydurulmuş kocaman büyük bir yalan ve iftira olduğunu anliyacaklardır
    Gerçek şu ki Nehcü’l-Belağa’yı şerh eden ibn-i Ebil Hadid’in de dediği gibi:
    “Eğer Ebu Talib ve onun değerli oğlu Hz.Ali olmasaydı; kesinlikle İslam dini adına bir şey kalmayacaktı, İslamiyet yayılıp, baki olmayacaktı. Hz.Ebu Talib, Mekke’de Peygamber’in yardımına koştu, oğlu Ali ise Yesrib’de (Medine de) kendisini ölüme atmak pahasına onun yolunu savundu.”
    Bir insanın düşünce ve inancının nasıl olduğunu değişik yollardan öğrenebiliriz, örneğin:
    1- “Ondan geriye kalan fikri ve edebi eserlerini inceleyerek.”
    2- “Toplum içindeki davranış ve tutumlarına bakarak.”
    3- “Dostları ve arkadaşlarının onun hakkındaki sözlerine bakarak.”
    “Şimdi Hz. Ebu Talib Allah’a ve Resulüne iman getirmiş olduğu konusunu yukarıda işaret ettiğimiz üç yolla öğrenelim:”
    1- Edebi ve ilmi Eserleri
    Ebu Talib’ten geriye birçok şiir ve edebi sözler kalmıştır, bunları incelediğimiz zaman nasıl bir imana sahip olduğu aşikâr olur. İçlerinden bir kaçını seçerek sizlere aktarıyoruz:
    Taberî kendi rivayet zinciriyle şöyle anlatır: Kureyş liderleri Ebu Talib’in Hz. Peygamber’i (s.a.v) himaye ettiğini görünce, topluca yanına gidip onu savunmayı bırakmasını söylediler.Ebu Talib onlara cevap verdikten sonra şu şiiri okudu:
    “Biz resulu, âlemlerin hükümdarının elçisini savunduk
    Şimşek gibi parlayan kılıçlarla.
    Evet savunuyorum, himaye ediyorum mutlak saltanat sahibi Allah’ın elçisini
    Bu ona şefkat besleyen bir haminin himayesidir.”
    Diğer bir kasidede, kardeşi Hamza’yı Hz. Peygamber’e (s.a.v) tâbi olmaya ve ona itaat etme hususunda sabırlı olmaya teşvik eder:
    “Ya’lâ’nın babası! Sabret,Ahmed’in dininde
    Dinin mazharı ol, sabırla başarırsın.”
    Bir diğer kasidede şunları söylüyor:
    “Peygamber olan Muhammed’e yardım edeceğim
    Onun için savaşacağım; mızraklarla ve bütün adamlarımla.”
    Allahın üzerimde ki şahitleri,şahit olunki ben Muhammedimin dini üzereyim kim dinden saparsa sapsın ben hidayet üzereyim.
    Başka kasidede ise, Necaşî’yi Hz. Peygamber’e (s.a.v.) yardım etmeye teşvik ediyor:
    “Bil ki, ey Habeş kıralı,Muhammed,
    Musa’nın ve Meryem oğlu Mesih’in veziridir.
    Onların getirdiğinin benzeri olan bir hidayet getirdi
    Hepsi Allah’ın emriyle hidayete erdirirler ve korunurlar.Siz bunu kitabınızda okuyorsunuz
    Doğru sözdür,yalan değil.Öyleyse Allah’a eşler koşmayın ve Müslüman olun
    Hakk’ın yolu karanlık değildir.”
    Diğer kasidelerinde ise Peygamber’e ve İslam’a olan inancını şöyle haykırıyor:
    “Beni sevindirdin, mümin olduğunu söylediğin zaman Allah için, Allah Resulünün yardımcısı ol.”
    “Bilmiyor musunuz ki, biz Muhammed’i bulduk
    Bir nebi olarak,tıpkı Musa gibi, ilk kitaplarda yazılmış hâlde.”
    “Babamız Haşim böyle bir oğlu savunmak için hazırlık yapmadı mı”?
    “Ve oğullarına onun uğruna savaşıp vuruşmayı vasiyet etmedi mi?”
    “Ahmed’e diyorlar ki, sen bir adamsın ki
    Dilin yalan söyler, seni amacına ulaştıracak araçların çok zayıf.
    Haberiniz olsun ki Ahmed onlara hakkı getirmiştir ve hiçbir zaman onlara yalan söylememiştir.”
    “Şeref sahibi ve anlayışlı herkes bilsin ki
    Muhammed Musa ve İsa gibi bir peygamberdir
    O ikisinin sahip olduğu semavi nura Muhammed de sahiptir
    Bütün peygamberler insanları Allah’a davet edip,günahtan sakındırırlar.
    Ey Kureyş’in önde gelenleri! Onun üzerinde bir hâkimiyet kuracağınızı mı sandınız?
    Ne kadar boş ve uzak bir arzu sizinki, rüyadan başka bir şey değil
    Şüphesiz o peygamberdir ve vahiy ona Allah tarafından gelmektedir.”
    “Kureyş! Bilmiyor musunuz bizler Muhammedi Musa gibi bir peygamber olarak bulduk ve onun adı, özellikleri semavi kitaplarda bulunmaktadır ve Allah’ın kulları ona karşı bir sevgi beslemektedir, öyleyse Allah’ın sevgisini kalplere yerleştirdiğine zulüm yapılmamalı.”
    “Ey kardeşimin oğlu! Ebu Talib toprağın altına girmedikçe ve kabir toprağı üzerine dökülmedikçe; asla düşmanlar sana bir zarar veremeyeceklerdi.
    Sana emredileni açıkla, kimseden korkma, müjdele ve gözleri aydınlat. “
    Ölüm döşeğindeyken, vasiyetini bir kaside hâlinde dile getirir:
    “İyi görünümlü Peygamber’e yardım etmeyi tavsiye ediyorum Oğlum Ali’ye ve kavmin yaşlısı Abbas’a.
    Koruyucu aslan Hamza’ya ve Cafer’e onu insanlara karşı himaye etsinler.
    Anam ve doğurdukları size feda olsun
    Ahmed’i insanlara karşı savunurken siperler gibi olun.”
    Ebu Talib’in bu şiirleri onun nasıl bir imana sahip olduğunun açık delilidir ve asla inkâr edilemez. Buna benzer beyitler, onun meşhur kasideleri içinde yer almaktadır.Ayrıca, vasiyetleri ve hutbelerinde de aynı yönde sözleri vardır.
    2- Davranışı ve Tavrı
    Hz. Ebu Talib,ömrü boyunca bir defa dahi olsun, kardeşi oğlunun (s.a.v.) üzülüp, acı çekip, rahatsız edilmesini istememiştir. Birçok zorluk ve sıkıntıya rağmen onu kendisiyle birlikte Şam’a götürmüştür.
    Kardeşinin oğluna o kadar inanmıştı ki;
    “Allah’a yakarmak için onu yanına aldı ve yüce Allah’ı ona and vererek yağmur talebinde bulundu.”
    O, Allah’ı Resulü’nü (s.a.v.) savunmaktan bir an dahi geri durmadı, elinden geldiği ve gücünün yettiği her şeyle Peygamber’i (s.a.v.) düşmanlara karşı savundu, tüm varlığını Müslümanlar için harcadı.Mekke döneminde Müslümanlara ambargo konulduğu zaman,Hz. Ebu Talib Mekke’nin başkanlığını bir kenara bırakarak dağlarda ve çöllerde Müslümanlar ile birlikte sıkıntılara katlandı.Öyle ki bu üç yıllık (Şe’bi Ebu Talib’teki) sıkıntılar onun hastalanmasına neden oldu ve ambargonun kaldırılmasından birkaç gün sonra da vefat etti.
    Hz.Ebu Talib, Resulullah’a (s.a.v.) öylesine iman getirmişti ki, bütün evlatlarının ölmesine razıydı, yeter ki Hz. Peygamber (s.a.v.) yaşasın.
    Yüce Allah tarafından Peygamber’e (s.a.v.) ayet indi , “…Ve yakın akrabalarını uyar”diye emir geldi, Allah Resulü (s.a.v.) bütün akrabalarını etrafına topladı, kendisinin Peygamber olduğunu açıkladı, İslam dinini onlara tanıttı, bu esnada Hz.Ebu Talib Resulullah’a (s.a.v.) şöyle dedi: “Sevgili kardeşimin oğlu! Kıyam et. Sen üstün makam sahibisin, senin hizbin en kutlu hizbdir.Sen büyük bir insanın oğlusun.Ne zaman ki diller seni incitmeye başladı, keskin dillerde seni korumak için konuşacaktır. Onların kılıçlarını parçalayacaktır. Allah’a yeminler olsun ki, Araplar, çocuğun annesinin önünde saygıyla durması gibi senin de karşında öyle duracaktır.”
    3- Dostlarının Onun Hakkındaki Sözleri
    A: Hz. Ali (r.a.) Peygamber’e (s.a.v.) Hz. Ebu Talib’in vefat ettiği haberini verdiğinde, Hz. Resulullah (s.a.v.) çok ağladı sonrasında Hz. Ali’ye (r.a.) gusul verip, kefenlemesini ve defnetmesini emretti. Allah’tan da Ebu Talib için af ve mağfiret diledi. “Bu Ebu Talib’in Müslüman olduğuna önemli bir delili değilmidır, zira gusül, kefen ve defin Müslüman olanlara farzdır, kâfir olan kimseler için böyle bir şey bulunmamaktadırAyrıca hiçbir Müslüman kâfir için Allah’tan mağfiret dileme hakkına sahip değildir.
    B: İmam Muhammed Bakır şöyle buyurmaktadır: ” büyük dedem Ebu Talib’in imanı halkın çoğunun kimsenin imanından daha üstündür ve Hz. Ali (k.v.) onun adına hac yapılmasını emrederdi.”
    C: İmam Cafer-i Sadık buyuruyor: “Ebu Talib,Ashab-ı Kehf gibi gönülde imanı olan bir kimse idi…”
    Bu rivayetten, Hz. Ebu Talib’in İslamiyet’e daha faydalı olmak ve Resulullah’ın canını korumak için hayatının bir döneminde imanını gizlediği anlaşılmaktadır. İmanını bu şekilde gizlemesi, imanının az olduğu anlamına gelmez bilakis iman derecesinin yüksekliğini gösterir ve Allah tarafından fazladan mükâfata layık olur.
    D: Zeydiye âlimleri Ehli beyt mensupları buyurduklarına inanarak; Hz Ebu Talib’in İslamiyet’in en önde gelen şahsiyetlerinden biri olduğunu ve vefat ettiği zaman da kalbinin iman ve ihlâs ile dolu olduğunu kabul etmektedir’ler Onun İslamiyet’i kabul ettiği ve Müslüman olarak can verdiğini ispatlayan birçok kıymetli eser kaleme alınmıştır.
    E: Ehlisünnet’in önde gelen büyük âlimlerinden bir kısmı, örneğin; Allame Berzenci, İbrahim Hanbelî, ibn-i Cevzi vs hepsi de örneğin; Eminul İslam Tebersi, Muhammed Bakır Meclisi, Allame Şeyh Ebu Cafer, ibn-i Fettal Nişaburi, Seyid Abdullah Şubber, Muhakkik Ravendi, Şeyh Saduk, Allame Keraceki, Seyyid ibn-i Tavus, Seyyid Murtaza ve. EbuTalib’in Müslüman olduğuna inanmış ve imanına şehadet etmişlerdir.
    Merhum Tabersi Mecma’ul-Beyan adlı eserinde şöyle diyor: “Ehl-i beyt İmamları Ebu Talib’in iman ettiği hususunda icma etmişlerdir.” Ehl-i beyt İmamlarının icması’da bağlayıcı kanıttır. Çünkü onlar, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) emriyle uyulması zorunlu olan iki ağırlık merkezinden (Kuran ve Ehl-i beyt birimi oluşturmak- tadırlar. Resulullah, bunlara uyulduğu sürece, sapıklığa düşülmeyeceğini vurgulamıştır.”
    Ama sorunun başında getirilen hadis ve sonrasında beyan edilen iki ayet ile çelişmesine gelince; bu hadisi sened yönünden kabul etmediğimiz için sorun giderilmiş olur. Yukarıda genişçe açıkladığımızı gibi Hz. EbuTalib’in imanını ispatlamak için birçok sahih hadis ve önemli delilimiz bulunmaktadır,bu rivayete ihtiyacımız yoktur.
    Sened Yönünden Hadisin İncelemesi
    Soruda,Hz. Zeynel abidinin de buyurduğu gibi nakledilen hadis birkaç açıdan tamamiyla zayıftır:
    Hadisi rivayet eden Ebu Ali Muzeh hakkında hiçbir teracum ve rical kitaplarında bilgi bulunmamaktadır. Âlimler bu raviyi tanımamakta-dırlar
    O, yedi vasıta ile Hz. Ali’ye ulaşmaktadır, dolayısıyla direk olarak İmam Zeynel Abidin rivayet nakletmesi mümkün değildir.
    Sonuçta; diğer bazı şeylerde şek ve şüphe edebilir ama Ebu Talib’in imanında asla şüphe edilemez. O Resulullah’ın bi’setinin ilk günlerinden başlayarak son nefesine kadar İslamiyet’i savunmuş ve Peygamber’i düşmanlarına karşı korumuştur ve onun imanı kesinlikle akrabalık yahut kabilelik taassubundan kaynaklanmıyordu. Büyük bir marifet ile Peygamber’e (s.a.v.) iman getirmişti.
    Bunun en açık örneği Şe’bi Ebu Talib olayıdır. Peygamber’in (s.a.v.) İslamiyet’i yaymaya başlamasıyla müşrikler Müslümanlara karşı siyasi, ekonomik ve sosyal ambargo koymaya başladılar.Sürekli tehdit ve işkencelerde bulunuyorlardı.Bu durum karşısında Hz. EbuTalib Kureyşle olan ilişkisini kesti, Müslümanları Mekke dağlarındaki bir dereye yerleştirdi, üç yıl boyunca onları savunup yardımcı oldu.
    “Fedakârlığı o halde idi ki; Müslümanların bulunduğu yerin etrafına, müşriklerin saldırısını önlemek için kuleler inşa etti ve geceleri Peygamber’i (s.a.v.) yatağından kaldırıp başka bir yerde istirahatını sağlıyordu,” Peygamber’in (s.a.v.) yatağına ise oğlu Hz. Ali’yi yatırtıyordu.
    Bize göre; kim taassubu bir kenara bırakıp, olaya tarafsızca yaklaşır, Hz. Ebu Talib’i tarih sayfalarında incelerse, Nehcü’l-Belağa’yı şerh eden ibn-i Ebil Hadid ile aynı kanıya varacaktır, o bir şiirinde şöyle diyor:
    “Eğer Ebu Talib ve onun değerli oğlu Ali olmasaydı;
    Kesinlikle İslam dini adına bir şey kalmayacaktı.
    Ebu Talib Mekke’de Peygamber’in yardımına koştu, oğlu ise Yesrib’de kendisini ölüme atma pahasına onun yolunu savundu.”
    [3]Cafer Subhani, Ferazhayi Ez Tarihi Peyamberi İslam, s: 163,Neşri Meş’er, 1378. Divan-ı Ebu Talib, s: 32. Sire-i ibni hişam, c: 1,s: 373.
    [4]Cafer Subhani, Ferazhayi Ez Tarihi Peyamberi İslam, s: 163,Neşri Meş’er, 1378.
    [5] Cafer Subhani, Ferazhayi Ez Tarihi Peyamberi İslam, s: 163,Neşri Meş’er, 1378.Tarihi ibni Kesir, c: 2,s: 42. Tefsiri numune, c: 5,s: 195.
    [6]Cafer Subhani, Ferazhayi Ez Tarihi Peyamberi İslam, s: 163. Seyit b. Tavus, et-Taraif, s: 85.
    [7]Cafer Subhani, Ferazhayi Ez Tarihi Peyamberi İslam, s: 163. Seyit b. Tavus, et-Taraif, s: 85.
    [8]Muhammed Cemaluddin Mekki, el-Lume ed-Dimeşkiye, s: 20,Muessese-i Darul Fikr, 1374. İmam Humeyni, Tehrirul Vesile, c: 1,s: 65,Darul İlm,1374. Tevzihul Mesaili 13 Meraci, c: 1,s: 313,Mesele: 542,Defteri Tebligatı İslami, 1383.
    [10] İbni EbilHadid, Şerhi Nehcül Belağa, c: 14,s: 76.
    [11]Cafer Subhani, Furuğu Ebediyet, c: 1,s: 77,Merkezi İntişaratı Defteri Tebligatı İslami, 1377,Usulu Kâfi s: 244’ten naklen.
    [12] Hayrullah Merdani, Pertovi Ez Simai Tabnakı Ebu Talib, Neşri Rahı Kuran, 1384.
    [13] Muhammed Huseyn Tabatabi, Elmizan Tefsiri, c: 2,s: 308. Nasır Mekarim Şirazi, Tefsiri Numune, c: 24,s: 35.
    [14] Fehhar b. Me’d Musavi, İmanı Ebu Talib, Bir Cilt, İntişaratı Seyyiduş Şüheda, Kum, 1410.
    [15] El-Gadir, c: 8,Tefsiri Numune, c: 5,s: 198.
    [16] El-Gadir, c: 8,Tefsiri Numune, c: 5,s: 198.
    HZ.EBU TALİB’İN İMANI İLE İLGİLİ ÖNEMLİ KAYNAKLAR:

    Hz. Ebu Talib’in iman ve islamı hakkında meşhur islam ulemalarından birçok kitap telif edilmiştir. Örnek olarak Muhammed Kâmil el Mahlemî’nin “Ebu Tâlib ‘Ammu’r-Resûl”, Şeyh Abdullah el-Kutayfî’nin “Ebu Tâlib Mu’min Kurayş”, Hafız Allâme Ebu’l-Hasen Ali b. Muhammed b. Ebî Seyf el-Medâini’l-Ahbârî’nin (v. 225) “Ahbâr Ebû Tâlib ve Veledihi”, İmam Muhammed Mu’în b. Muhammed Emîn b. Tâlibillah el-Hindî el-Hanefî’nin (v. 1161) “İsbât İslâm Ebî Tâlib”, Şâfiî Mekke Müftüsü Allâme Ahmed Zeyni Dahlân’ın (v. 1304) “Esne’l-Metâlib fî Necâti Ebî Tâlib”, Allâme Muhammed b. Resûl el-Berezencî el-Medenî’nin (v. 1103) “Buğyetu’t-Tâlib li-Îmâni Ebî Tâlib”, İmam Ahmed b. Kâsım’ın “Îman Ebî Tâlib”, Şeyh Ebi’l-Huseyin Ahmed b. Muhammed b. Tarhân el-Cercerâhî’nin “Îmân Ebî Tâlib”, Allâme Ebî Alî Ahmed b. Muhammed b. Ammâr el-Kûfî’nin (v. 346) “Îmân Ebî Tâlib”, Fakih Seyyid Ebi’l-Fedâil Cemâluddîn Ahmed b. Musa el-Hillî’nin (v. 673) “Îmân Ebu Tâlib”, Seyh el-Muhaddis Ebu Muhammed Sehl b. Ahmed ed-Dîbâcî el-Bağdâdî’nin (v. 380) “Îmân Ebû Tâlib”, İmam Ebu Nu’aym Ali b. Hamza el-Basrî’nin (v. 375) “Îmân Ebî Tâlib”, Allâme Mirza Muhsin el-Karadâği’t-Tebrîzî’nin “Îmân Ebî Tâlib ve Ahvâlihi ve Eş’ârihi”, Şeyh Ebu Abdullah Muhammed b. Nu’mân el-Mufîd’in (v. 413), “Îmân Ebu Tâlib”, Hafız Celaleddîn es-Suyûtî’nin (v. 911) “Buğyetu’t-Tâlib li-Îmân Ebî Tâlib”, el-Mufti Seyyid Muhammed Abbas b. Seyyid Ali Ekber et-Tusturî el-Lekhenevî’nin (v. 1306) “Buğyetu’t-Tâlib fî İslâmi Ebu Tâlib”, İmam Ebu Nu’aym Ali b. Hamza el-Basrî’nin (v. 375) “Divân Ebî Tâlib ve Zikr İslâmihi”, Şeyh Ahmed Feyz b. el-Hâc Ali Ârif el-Çûrûmî el-Hanefî’nin “Feyzu’l-Vehhâb fî Necât Ebu Tâlib” eserlerini zikredebiliriz.
    İmam Ahmed Zeyni Dahlân “Esne’l-Metâlib” eserinde Hz. Ebu Tâlib’in iman ettiğine dair Ehli Sünnet ve’l Cemaat’nin birçok alimin beyanı vardır. İmam Berezenci, Tilmusânî, Sıbt İbnu’l-Cevzî, Taceddîn Subki, Ebu Tâhir es-Silefi, el-Echeverî, İbn Vahşî, Kurtubî ve başkaları bunlardandır. Hatta İbn Vahşî, el-Echeveri ve Tilmusânî gibileri Ebu Talib’e Buğzeden veya onu kötülükle anan kişileri tekfir etmişlerdir. (Esne’l-Metalib fî Necâti Ebî Tâlib, 5. Bölüm s. 90)

    Post Views: 33
    Paylaş:
    Previous ArticleBUCAK AİLESİNİN NESEBİNİ/SOYUNU MERAK EDENLER SEYYİD ŞEYH HASAN-I ZERRAKİ’NIN HAYATINI ARAŞTIRSINLAR
    Next Article RASULULLAH (S.A.V.) SELÇUKLU SULTANI NUREDDİN ZENGİ’NİN RÜYASINA GİDEREK EY NUREDDİN BENİ KURTAR BUNLARDAN!!!

    Related Posts

    PEYGAMBER EFENDİMİZİN TORUNU HZ.HÜSEYİN KERBELA MEYDANINDA DEVESİ ÜZERİNDE OKUDUĞU CUMA HUTBESİ!!!

    7 Haziran 2025

    HZ.ALİ KEREM ALLAHU VECHE CİN TAİFESİNİ İSLAMA DAVET ETMESİ!!!

    6 Haziran 2025

    HZ.PEYGAMBERİN (SAV)’MIN EHLİ BEYTİ İLE ZİKİRETMEK ÜMMETİ MUHAMMED İÇİN ŞİFADIR.!!!

    5 Haziran 2025

    Comments are closed.

    Son Yazılar
    • PEYGAMBER EFENDİMİZİN TORUNU HZ.HÜSEYİN KERBELA MEYDANINDA DEVESİ ÜZERİNDE OKUDUĞU CUMA HUTBESİ!!!
    • HZ.ALİ KEREM ALLAHU VECHE CİN TAİFESİNİ İSLAMA DAVET ETMESİ!!!
    • HZ.PEYGAMBERİN (SAV)’MIN EHLİ BEYTİ İLE ZİKİRETMEK ÜMMETİ MUHAMMED İÇİN ŞİFADIR.!!!
    • ARTUKLU DEVLET BAŞKANI EMİR ARTUK BEYİN DAMADI VE MANEVİ DANIŞMANI SEYYİD ŞEYH HASAN ZERRAKİ’NİN MEZAR YERİ TESPİT EDİLDİ!!!
    • DÜNYAYI VE İNSANLIĞI SARAN MUSİBETLERDEN İBRET ALMAK !!!
    Arşivler
    • Haziran 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    Etiketler
    arap ayet el-kürsi aşiret beylik büyük selçuklu cuma hutbesi doğu ebu talip ehli beyt Ehlibeyt elçi emirül müminin güneydoğu hadis hz. ali hz. fatima hz. hüseyin hz. nuh hz. zeynep hırka-i şerif imam cafer sadık imamı şafii kerbela kuran kürt malazgirt mervan bin hakem muaviye Nakibuleşraf nikabet osman bey osmanlı peygamber resulullah seyyid sultan alparslan torun zemanşeri Şerif şiir
    YAZARLAR
    Dr. Seyyid Hüseyin ZERRAKİ
    Dr. Seyyid Hüseyin ZERRAKİ
    Nevzat BAKIRCI
    Nevzat BAKIRCI
    Prof. Dr. İbrahim YILMAZÇELİK
    Prof. Dr. İbrahim YILMAZÇELİK
    Seyyid Abdulbaki ZEYDİ
    Seyyid Abdulbaki ZEYDİ
    Seyyid Cesim ZEYDANİ
    Seyyid Cesim ZEYDANİ
    Doç. Dr. Ömer Faruk HİLMİ
    Doç. Dr. Ömer Faruk HİLMİ
    Dr. Özden AYDIN
    Dr. Özden AYDIN
    Seyyid Yavuz ÖZDEN
    Seyyid Yavuz ÖZDEN
    Kategoriler
    • Bilim ve Teknoloji (2)
    • Ehli Beyt'e ve Hz. Ebu Talib'e Atılan İftiralara Cevaplar (3)
    • Ehli Beyt'in Faziletleri (16)
    • Fıkıh (5)
    • Genel (511)
    • Hadis (4)
    • Hz. Ali'nin Hayatı (8)
    • Nakibul Eşraf (4)
    • Tasavvuf (1)
    © 2025 NEOWEBTECHS.
    • Anasayfa
    • Yazarlar
    • Üye Girişi

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.