“Ben bu iki kulağımla duydum-yoksa her ikisi de sağır olsun- ve bu iki gözümle gördüm- yoksa her ikisi de kör olsunlar- ki Rasulullah(s.a.a) şöyle buyuruyordu:
“Ali müminlerin önderi, kafirleri öldürendir; ona yardım eden (Allah’tan) yardım görür; onu yalnız bırakan (Allah tarafından) yalnız bırakılır.”
Biliniz ki ben, Resulullah’la (s.a.a) birlikte namaz kıldığım bir gün, bir fakir mescitte halktan yardım diledi. Ama hiç kimse ona bir şey vermedi. Hazreti Ali’de rükü halinde idi; serçe parmağını ona doğru uzattı; o parmağında yüzük vardı. Fakir gelip parmağından o yüzüğü çıkardı. O zaman Rasulullah (s.a.a) Allah’a yakararak şöyle dua etti:
“Ey Allah’ım, kardeşim Musa sana dua ederek Ey Rabb’im, benim göğsümü aç; işimi kolaylaştır; dilim’den düğümü çöz de sözümü anlasınlar ve benim kendi ehlimden kardeşim Harun’u bana yardımcı kıl; onunla beni güçlendir ve onu benim işime ortak kıl da sana çokça tesbih edip çokça zikir edelim; gerçekten de sen bizim (halimizi) en iyi görensin, ded, sen ise ona:
“Ey Musa, duan kabul edildi ve istediğin verildi diye vahyettin.Ey Allah’ım, ben de senin kulun ve Peygamberinim; sen benim de göğsümü aç; işimi kolaylaştır. Bana kendi ehlimden AIi’yi vezir (halife, yardımcı) karar ver; onunla beni güçlendir.
Ebuzer şöyle diyor. Allah’a andolsun henüz Resulullah (s.a.a) sözünü tamamlamamıştı ki Cebrail-i Emin nazil olup şu ayeti getirdi:
“Sizin veliniz (emir sahibiniz) ancak Allah, Rasul’ü ve namaz kılıp ruku halindeyken zekat (sadaka) veren mü’minlerdir; Allah’ın, Rasul’ünün ve iman edenlerin velayetini kabul eden kimseler (bilsin ki) gerçekten de Allah’ın hizbi (grubu) galip olanlardır.(1)
Bu ayetlerin Hz. Ali Hakkında nazil oluşu bir çok Ehl-i Sünnet alimi tarafından da rivayet edilmiştir.
(1)El Cem’u Beyn’es Sahih’is Sitte, Sahih-i Nesai, Müsned-i Ahmed, İbn-i Hacer (Es-Savaik’ul Muhrika” adlı kitabında)