Hazreti Ali yolculuğa hazırlanırken,yaşlı ve kör bir adam ona yaklaşarak dedi ki :
Bana bir ekmek verir misiniz?Hz.Ali’de
Buyurdu ki :Ey
Kanber bu adama bir ekmek ver.
Kanber dedi ki : Ekmek bohçanın içindedir:
Açıp vereyim.
Hz Ali Buyurdu : Bohçayı içindekilerle birlikte ona ver.
Kanber dedi : Bohça devenin yükünün içindedir.Açıp vereyim.
Buyurdu : Hz.Ali Devenin yükünü olduğu gibi ona ver.
Kanber dedi : Yük deveye bağlı.Çözüp vereyim.Hz.Ali
Buyurduki : Deveyi yükü ile beraber ver gitsin dedi.
Kanber ya imam Ali? Yedi deve birbirine bağlıdır Açıp vereyim.
Buyurdu : Hz.Ali Develeri yükleri ile birlikte ver gitsin.
Kanber baştaki devenin yularını yaşlı adamın eline verip ters istikamet kaçmaya başladı…
Hazreti Ali buyurduki,Mal benim malımdır ona bağışlıyorum Sana ne oluyor?
Kanberde dedi ki : Ya İmam Ali bugün yine cömertliğin coşmuş. Korkarım bu gidişle beni de bu adama hediye olarak veresin.Halbuki ben kendimi sana hizmete adamışım .
Yaşlı adam dedi ki :
Kimsin sen? Senden bir ekmek istedim. Sen ise yedi deveyi üzerinde yükü ile birlikte bana verdin: Hz Ali’de
Buyurdu ki : Ben Ebu Talib oğlu Ali’yim
Bunu duyan adam eğilip Hz.ali’nin ellerine sarıldı.
Yıllardır seni arıyordum Adını Tevratta okumuştum.Adını duyduğum an gönlüme yerleştin .
Buyurdu ki : Biz Ehlibeyt bahşettiğimiz malı geri almayız. Hepsi senindir…..
Sonra adam hayat hikayesini anlatmaya başladı.
Çocukken senin adını okuyup herkese seni anlattım. Babam bölgenin en ileri gelenlerinden idi. Beni çok uyardı ve sonunda vurup gözlerimi kör etti. Ben de senin aşkınla düştüm çöllere ve sana şimdi kavuştum. Şimdi sana kavuştuktan sonra ben malı mülkü ne edeyim.
Hazreti Ali ellerini onun gözlerine sürdü ve…
Cömertlik bize ŞAHI Merdandan kalma dedi.
bihar ul envar